Bankacılık işlemleriyle dolandırıcılık yapanlar türlü türlü tekniklerle insanlardan kara para aklamaya devam ediyor. Özellikle kendilerini polis,savcı gibi sıfatlarla arayıp profesyonelce olaya yaklaşan dolandırıcılar işlerini büyük bir soğukkanlılıkla ve koordineli olarak genelliklede bir ekiple yapıyorlar.
Sık sık yöntem ve strateji geliştirmeleri en büyük özelliklerinden biri. Çok etkili sosyal mühendislik tekniklerini kullanarak aldatma yoluna başvuruyorlar.
Dolandırıcı telefonla aradığında tane tane sakin bir şekilde mağdura kendini tanıttıktan sonra(tabiki sahte isim ve soyisimlerle) senaryoladıkları bir hikayeyi mağdura anlatmaya başlar. Mesela kimlik bilgilerinin başka kişilerin eline geçtiğini ve yasa dışı işlemlerde kullanıldığını iddia ederler. (Banka hesapları üzerinden teröristlere para aktarıldığını veya dolandırıcılık işlemleri yapıldığını söylerler). Özellikle hikayelerinde duygusal tetikleyiciler kullanırlar.(PKK,operasyon,gizli görev,tehlike,terör vb.) Bu durumda kişinin ruhsal durumunda bir şok, şaşkınlık ardından korku ve endişe duyguları tetiklenir. Biyoloji bilgisinden yola çıkarakta bu tür duygular etkinleştiğinde beynin korteks dediğimiz düşünen, mantıklı karar veren bölgesi devre dışı kalabiliyor.(Özellikle ilk defa bu tür olaylara maruz kalan kişilerde bu durum kat kat baskın oluyot.) Bunun için teknolojiyi de oldukça iyi kullanıyorlar. Örneğin 155,banka numarası gibi özel numaralar mağdurun telefon ekranında görünebiliyor. Emniyetten aradığını söyleyen kişilerin ise şubede konuşuyormuşçasına arkada telsiz sesleri ve farklı kişilerin sesleri olur. Ayrıca madura olayı anlattıktan sonra "yetkili kişiye yönlendireceğim şimdi sizi" diyerek farklı bir kişiye telefonu vererek durumu daha da profesyonelleştirirler.
Korku ve endişe tepkisiyle sağlıklı düşünmesi ve karar vermesi engellenen kişiye yardım edeceğini söyleyerek bir bakıma güvenini kazanırlar. Madura sakin olmasını ve bu işten sıyrılması için söylenilenleri en kısa zamanda ve hızlı bir şekilde yerine getirilmesi istenir. Güya madurun kimlik bilgilerini çalan kişilere karşı operasyon halinde olduklarını ve bankadaki bütün paralarını onların çekme ihtimaline karşı çekmelerini önerirler. Hatta belkide çekilmiş olabileceğini söyleyerek maduru ilk olarak bankaya yönlendirirler. Telefonu kesinlikle kapatmaması gerektiğini kapatılırsa operasyonun tehlikeye gireceğini veya polisle işbirliği yapmamak olacağını dolayısıyla bu şekilde de suçlu konumuna girmiş olacağını söyleyerek baskı altına alırlar. Kimliğinizi ve banka hesaplarınızı çalan kişilerin yakalamak üzere olduklarını hızlı hareket edilmesi gerektiğini sürekli ikaz ederler. Kimlik hırsızlarının yakalanmasının an meselesi olduğunu bunun için banka işlemlerinde hareketlilik yapılması gerektiğini ifade ederler.
Önceleri vatandaşlara kendilerinin vereceği hesaba parayı yatırmalarını talep ederlerdi. Bu yöntem oldukça eskimiş ve herkes tarafında da biliniyor olacağından başka bir strateji olarak daha etkili,ikna eden ve güven verici gibi görünmesinden dolayı hırsızlar yöntem değiştirmiş olmalı ki bu sefer hiç para talep etmiyorlar. Sadece banka hesaplarında hareket olmasını, parayı onların verdiği bilgilerden kendi hesabına yatırmalarını daha sonra kendi hesabına yatırdığı için rahatlıkla çekebileceğini söylüyorlar. Madur olan kişide "nasıl olsa kendisine yatırıldığını" düşündüğünden telefondaki kişiye artık daha da güven duyuyor ve daha da inanmaya başlıyor.
Burada bir parantez açmak istiyorum. Kartsız işlemlerde sadece T.C Kimlik Numarası,doğum tarihi ve cep telefonu bilgisi olması yeterli. Parayı gönderen telefondaki kişinin verdiği bilgileri giren madur, gönderilen olarak kendi bilgisini giriyor. Bu şekilde parasını kendi üstüne yatırılmış gibi düşünüyor ve daha emin hareket ediyor. Ama kartsız işlemlerde şöyle bir durum sözkonusu; para gönderildiği anda telefondaki kişi madurun dikkatini dağıtır. Bu esnada iş birliği yaptığı kişiler herhangi bir bankamatikten madurun T.C. No, Doğum Tarihi ve Cep Telefonu bilgilerini girerek şifreyide 8-9 kez yanlış girdikten sonra işlemin bloke olmasını sağlarlar. Yada telefondaki kişi madura bir şekilde parasını şimdi çekebileceğini söyler ve şifre ekranına kendi söylediği şifreleri belli bir sayıda girmesini söyleyip işlemin iptalini sağlar. Bu şekilde işlem bloke olduğu için bankalar başta gönderen olarak telefondaki dolandırıcının verdiği telefona bir şifre gönderiyormuş. Veya dolandırıcı telefonuna gelen refereans numarasıyla parayı çekebiliyor. Dolayısıyla yatırılan para bu şekilde dolandırıcının eline geçmiş oluyor. Dolandırılan kişi daha sonra telefonuna işlem iptal olmadan önce gelen şifreyi istediği kadar girsin işlem geçersiz oluyor.
Evet bundan sonra kendini emniyet görevlisi diye tanıtıp para isteyen polislerden başka, para istemeyip daha inandırıcı görünüp sadece banka işlemi yaptıran kişilere de dikkat etmek lazım.
Devlet veya polis bu tür işleri kesinlikle cep telefonu üzerinden yürütmüyor!
0 yorum:
Yorum Gönder